Teknoloji Sadece Teknoloji Değildir
Yazar: Görkem Bereket
Merkeziyetsiz ekosistemin çarkı her an merakta kalarak döndürülüyor. Peki, hangi tarafa doğru?
Şu an karşınızda duran teknik çizim, bir ‘self-acting mule’. Türkçe anlamını epey araştırsam da anlamını birebir yansıtan bir terim bulamadım. Onun için, ‘kendi kendine birçok işi görebilen bir dokuma tezgâhı’ desem, yanlış bir tarif olmaz sanıyorum. 1825’te, meşhur İngiliz mühendis Richard Robert icat edilen ve patenti alınan* makinenin fonksiyonu, üretimi daha verimli bir hale getirmek. Bu yüzden Endüstri Devrimi’nin önemli kilometre taşlarından biri sayılıyor. Kendi halinde, oldukça zararsız, sevimli ve tarafsız bir arkadaş o.
Bu noktada, akademisyen ve yazar Lance Strate’e ait bir makalenin başlığını düşünmeden edemiyorum: If It's Neutral, It's Not Technology. Yani, ‘tarafsızsa, teknoloji değildir.’ Strate makalesinde, teknolojik gelişmelerin, yaratıcısının bu icatlara yüklediği anlama indirgenemeyeceğini ve her teknolojik ilerlemenin politik bir yanı olduğunu belirtiyor.
Yukarıdaki arkadaşsa, kullanımı kendisine ait üretim maliyetlerinden dolayı endüstride çok kısa sürede geniş ölçeklere yayılmamış olsa da, hayat pahalılığından şikayet eden ve greve giden tekstil işçilerine gösterilen bir sopa görevini epey iyi görüyor. Yani, kendi zamanında… Tekstil işçileri ne zaman hak ve daha hakkaniyetli maaşlar için ağızlarını açsalar, patronlar bu makineleri işaret edip işçileri bastırıyor. Self-acting mule’un kullanımı yayıldığındaysa güç dengeleri epey değişiyor. Ağır dokuma tezgâhlarındaki emek yoğunluğunu ve fiziksel güç gerektiren işleri azalttığı için o dönemde kadınların fabrikalardaki iş gücüne katılımlarının yolunu açıyor.
Şunu üzerine basarak söylemek istiyorum: teknoloji politiktir. Televizyon ortaya ilk çıktığında, ona hangi ekonomik sınıfın erişeceği, onu kimlerin izleyebileceği, onun nerelerde izlenebileceği ve hangi imtiyazlı zümrenin hangi mesajlarını hangi kitlelere onun aracılığıyla ulaştırabileceği belliydi. Buzdolapları elektrik şirketlerinin lobisi sayesinde birçok eve ulaştı. Aynı lobi, trafik ışıklarını sokaklara kazandırdı.
Bir icadın ortaya çıkışının hamurunu o dönemdeki toplumsal gereklilikler, ekonomik şartlar ve siyasi konjonktür mayalıyor. Ortaya çıkan icat, mucidinden bağımsız bir değerler silsilesini barındırıyor. O icat artık kendi başına bir anlam ifade ediyor ve politik bir kimliğe bürünüyor.
Merkeziyetsiz teknolojilerin ortaya çıkışı da işte bu mayanın eseri. Birbirinden bağımsız ama birbirine bağlı binlerce teknolojik ve kültürel gelişmenin harmanladığı politik bir sonuç. Kendi başına politik bir teknoloji olmasının yanı sıra kendi politikasını da yaratıyor. Ağda yer alan aktörlerin teşvik edildiği token sistemiyle kendi ekonomisini, merkeziyetsiz otonom gruplara verdiği oy ve geliştirme yetkisiyle kendi hukukunu ve demokrasisini oluşturuyor. Merkeziyetsiz finans sistemi yıllardır belirli zümrelerin elinde olan finansal araçları geniş kitlelerle buluşturuyor. NFT’ler sanatçılara teliflerini teslim ediyor ve deneysel alanlar açıyor. DAO’lar çevresinde toplanan farklı coğrafyadan insanlar belirli bir amacı gerçekleştirmek için merkeziyetsiz şekilde organize oluyor. Oyun oynamak için eskiden para verenler şimdi blokzincir oyunlarını oynayarak para kazanıyorlar.
Her şey elbette toz pembe değil. Merkeziyetsiz ekosistemin çarkı, bütün bunları konuşarak, doğru ya da yanlış soruları sorarak, bazen cevaplar bularak bazen bulamayarak; her an merakta kalarak döndürülüyor. Agnostik bir yaklaşımla teknolojinin politikasını anlayarak…
Zira tarafsız olsaydı, teknoloji olmazdı.