Röportaj: Chloe Kelly Miller
Röportaj: Sude Orhan
Paris’e bağlanıyoruz. Karşımızda ressam ve klinik psikolog Chloe Kelly Miller var. Sanatında genellikle ‘insan’ temasına odaklanan sanatçı, ilk NFT koleksiyonu Gemini ile eserlerini bu kez dijitalden fiziksele taşıyor. Nasıl mı?
Chloe’nin ilk NFT koleksiyonuna Algorand blokzincirinde üzerinde çalışan Trilem Art platformu ev sahipliği yapıyor. Chloe ile blokzincir ekosistemine dair görüşlerini ve Gemini koleksiyonunu konuşuyoruz.
Chloe, şimdi gözlerini kapat ve 15 yıl sonrasına ışınlandığını hayal et. Gözlerini açtığında karşında ne görüyorsun?
Bu çok zor bir soru… Keşke huzurun, aşkın ve dayanışmanın her şeyin üzerinde tutulduğu bir dünya hayal edebilsem. Üçü de birlikte yaşayıp yaratıcılığı beslemek için olmazsa olmaz.
NFT’nin birçok farklı tanımı var… Senin NFT tanımın ne?
Benim için NFT, plastik sanatların eşsiz birer dijital versiyonunu ifade ediyor. Arkasındaki dijital destek, yaratım için birçok imkan sağlıyor. Blokzincirle olan bağı da, eserin eşsizliğini pekiştiriyor.
Gemini koleksiyonundan konuşalım biraz. Sanatını blokzincire taşımaktaki motivasyonun neydi?
Gemini, ilk NFT koleksiyonum. Koleksiyondaki resimleri detaylandırırken, anlamlarına bir de süreklilik eklemek istedim. Bu dijital çalışmanın merkezinde insan ve doğası var. Bu yüzden çalışmanın merkezine yüzü aldım; koleksiyonun anlamını ve yönünü geliştirmek için yüze bir dizi element ekledim.
Evet, Gemini sembollere ve renklere odaklanan bir koleksiyon…
Sembol, anlamlı bir temsildir. Benzersizdir ve kültürlere göre değişiklik gösterir. Gemini’da bunları vurgulamak, ‘insanlık’ temasının altını çizmek için önemliydi. Ay, yonca, gözler, oklar ya da gözyaşları… Koleksiyonun merkezinde, sembollerin ve renklerin ötesinde, fiziksel boyut da var. Gemini gerçek ve dijital arasında bir köprü olarak tasarlandı. NFT’lenen eserler hem dijital hem fiziksel olarak deneyimlenebiliyor. Fiziksel versiyonlar çerçevelendi ve litografiyle gerçek hayata taşındı.
Konu NFT olduğunda 'sanatçı' ve 'yaratıcı' arasında ayrım yapmaya nasıl yaklaşıyorsun?
Bu ilginç ve aynı zamanda çok karmaşık bir soru! Benim için sanatçıyı bir yaratıcıdan ayırmayı mümkün kılan, anlam sorunu. Üretim bir dizi anlamdan, hatta tarihten yoksunsa, artık sanat alanında değil, tasarım, dekorasyon ya da başka bir alandayız demek oluyor. Sanatçı her zaman bir şeyler anlatma (hikaye anlatma), hoş/hoş olmayan bir duygu uyandırma, soru sorma veya kendisine özgü bir gerçeğe yaklaşma eğiliminde. Aslında bir sanatçı, ‘yaratıcı’nın karşılaşmadığı, genellikle kişisel olan bir dizi sorunla işkence görüyor. Bir sanatçı için ‘yaratmak’ konusu ölüm kalım meselesi, bir zorunluluk, hayatta kalmanın bir yolu. Yani, bence…
Genel olarak NFT dünyasındaki erkek egemenliği hakkında ne düşünüyorsun?
NFT dünyasına yeni girdim ve karşılaştığım tablo beni şaşırtmadı. Genel olarak zaten tüccarların, galerilerim, genel olarak iş birlikçilerin ve hatta sanatçıların çoğu zaman erkek egemen olduğu bir sanat dünyasındayız…
‘Topluluk’ sözcüğünün moda bir kelime haline geldiğini düşünüyor musun? NFT koleksiyonlarında topluluğun rolü nedir?
Topluluk terimi dün icat edilmedi ve ne kadar kullanışlı bir terim olduğuna dair henüz ortada bir kanıt da yok. Topluluk, bugün içinde yaşadığımız dünyanın inşaasına katılmaya devam ediyor. ‘Birlik’, gücü temsil ediyor. Bu bir gerçek. Dijitalde ve algoritma dünyasında bile insanların fikir ve projelerini hayata geçirmek için bir arada olması gerekliliğini görmek hiç şaşırtıcı değil! Bir topluluk, üyelerinin ortak çıkarlarına hizmet eder. NFT toplulukları da bu kuralın bir istisnası değil. Her dakika farklı platformlarda, farklı kriptolarla topluluklar oluşuyor ve bu toplulukların (ve amaçlarının) ekosistemde öncelikli tutulması önemli. En iyi olan kazansın!
Son sorum sanatla ilgili değil… NFT'lere ve genel olarak kripto varlıklara olan talep hızla artıyor ve bu, bireylerde ve toplum üzerinde bazı psikolojik sonuçlara yol açabiliyor. Bir klinik psikolog olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?
NFT’nin ve kriptonun yükselişinin insanların gelişimi ve günlük yaşamları üzerinde sonuçları olduğu ve olacağı yadsınamaz. Ancak tarih boyunca tüm medeniyetler, günlük hayatlarını yakından ve uzaktan değiştiren birçok önemli değişikliğe maruz kaldı. Kripto, fiziksel parayı değiştirmekte; banka üstünlüğü ve nakit akışları tarafında kartları yeniden dağıtma eğiliminde. Ancak bu, paranın sembolik değerini ve insanların onunla sürdürdüğü ilişkiyi hiçbir şekilde unutturmuyor, silmiyor. Aslında klinik psikolog olarak bu durumu değerlendirmem değil, gözlemlenmem daha doğru. Çünkü NFT ve kriptonun yükselişinin neden olduğu değişiklikler daha yeni başlıyor ve bir durumu sona erdikten sonra değerlendirmek bir işe yaramaz. Bu süreçte bağımlılık gibi rahatsızlıkları gelişen insanlara yardım edebilir veya daha az bilgili olanlar için söz konusu dünyanın olası tehlikelerini önleyebiliriz zira.