Odak: DeSci da Nesi?

Yazar: Derin Altan

 

Herhangi bir kelimenin başına ‘decentralized’ (merkezisyetsiz) kelimesi geldiği zaman o terime bir kaşım kalkarak bakıyorum. Zaten merkeziyetsiz teknolojileri kült yaklaşımından ayıran biraz da bu sorgulayıcı bakış açısı. Bugün odak alanımızın merkezine yine böyle bir terimi koyduk: decentralized science, nam-ı diğer DeSci – veya Türkçe haliyle merkeziyetsiz bilim. 

Önce işin felsefesinden, yaklaşımından başlayalım mı? 

Finans tarafına baktığımız zaman, merkeziyetsiz teknolojilerin ve yaklaşımın aslında işin felsefesine de bir karşı çıkış olduğunu çok net görmek mümkün. Mevcut finansal sistemin kurulu olduğu güven kavramı, bu sistemin merkezi olmasına dayandırılmış durumda. Amerikan doları dediğimiz para biriminin gücü, bu parayı elinde tutan kişiye borcu olan kurumun, yani Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) dosta güven, düşmana korku salmasından kaynaklı. Yani güvenirsiniz, güvenmezsiniz, biz bilemeyiz. Ama işin felsefesi, bu merkezi otoriteye duyulan sunî güvenin, genel olarak sisteme yayılmış olması. 

Şahsi fikrimi sorarsanız, o kurumlara (merkez bankaları, finansal piyasalardaki diğer oyuncular) ve saire) güvenebileceğimiz bir durum zaten söz konusu da değil.  Burada “Neden güvenemeyiz?” sorusunu tekrar ilk kez fark etmişiz gibi sormak istemiyorum, yeri de değil. “Abi Bretton Woods’dan beri paranın bir karşılığı yok.” gibi şeylere de girmeyeceğim. Bunlar herkesin bildiği, kimsenin reddetmediği gerçekler. Ama bu sunî  güven üzerine kurulu sistem öyle ya da böyle bir şekilde işliyor. O yüzden kimse bu güveni sistemik bir şekilde sorgulamıyor. Kısaca müzik durana kadar herkes dans edecek gibi duruyor. 

Bilim tarafında ise işin felsefesi çok daha farklı. Pek tabii bilimsel çalışmaların yapıldığı enstitüler, yapılar var. Ancak işin felsefi temeline baktığımız zaman hiçbir kişi veya kurumun temel otorite olarak kabul edilmediği bir yapı ile karşı karşıyayız. Ruhu şad olsun, Karl Popper’ın güzel bir şekilde formüle döktüğü bu yaklaşımda bırakın kişi veya kurumların çakma otoritelerini, insan zihninin sınırlarını doğrudan kabul ettiği için sübjektif deneylerle yanlışlanabilme süreci yer alıyor. 

Adam Smith’in insanların rasyonel birer ekonomik aktör olduğunu kabul eden yaklaşımı (net bir şekilde bunu yüzde 100 yanlış olduğunu biliyor) nerede, bilim felsefesindeki objektif ölçümleme / deneyleme nerede… 

İşte bu yüzden kabul etmeliyiz ki bilim, felsefi olarak kökeninde merkeziyetsiz bir yapı. DeSci’i anlamak için bu genel felsefi yaklaşımı zihnimizin bir köşesinde tutmamız şart! 

Not: Bilim felsefesi, bilim tarihi konuları çok derin. Biraz mesai vermek gerekiyor. Ama Karl Popper ve bilim felsefesindeki mevcut temel anlayışı hayatınızdan 10 dakika ayırarak, şuradan takip edebilirsiniz. 

İşin pratiğine yavaş yavaş kayarsak… 

Kısaca kendi açımdan baktığımda küresel finans piyasalarının ruhunun merkeziyetsiz yapılarla arındırılması, temel felsefesinin ve yaklaşımının değişmesi gerekirken, bilim tarafında böyle bir zorunluluk yok diye okuyorum. 

Bu çok ama çok olumlu bir yaklaşım. Zira yapmamız gereken mevcut bilimsel araştırmalarda ve yaklaşımlardaki hataları, düzeltilmesi gereken noktaları tespit etmek; DeSci bu noktaların hangilerinde katkıda bulunabilir bunu gözlemlemek. Daha sonra da DeSci’in katkıda bulunabileceğini düşündüğümüz bu noktaları bilim insanları ile paylaşmak, testlerini yapmak, bu testlerdeki başarıları herkesle paylaşmak ve bu uygulamaların genele yayılmasını sağlamak. 

Merkezsiz olarak da işte tam bu noktada yapabileceklerimizi araştırıyoruz, DeSci alanındaki küresel uygulamaları, Türkiye’deki bilim insanları ile birleştirmeye çalışıyoruz. Bu alandaki bazı projelerimizi de yakında paylaşacağız. 

O halde bilim dünyasında yaşanan problemlerden birkaç tanesini ele alıp, DeSci bunları nasıl etkileyebilir, biraz bunlara bakabiliriz. Bunlara bakmadan kısa bir tanımı da yapmadan geçmeyelim. 

Peki, nedir bu DeSci? 

Decentralized Science (DeSci) aslında bir kitlesel hareket. Bilimsel çalışmalar için Web3’ün elverdiği imkanları ve protokolleri kullanarak herkese açık, kamusal alanda eşitçe kullanılabilen fonlama, inceleme (peer review), yaratma ve dağıtım / ulaşım imkanlarına odaklanıyor. Uzun lafın kısası, Web3’ün vermiş olduğu eldeki imkanlara bakan ve onları bilimsel çalışmalarda şu anda aksayan, sıkıntı çıkaran; işin özüne ve ruhuna uymayan taraflarına nasıl entegre edileceğini algılamaya çalışan bir sistem. 

DeSci’de bir ekosistem yaratma amacı var. Burada bilim insanlarının kendi çalışmalarını ve araştırmalarını kamu ile tamamen açık bir şekilde paylaşması, yaptıkları çalışmalar için hak ettikleri ücretlendirmeyi, fonlamayı ve krediyi alabilmesi amaçlanıyor. DeSci’nin çıkış amacı bilimsel çalışmaların herkes tarafından erişilebilir, herkes tarafından katkıda bulunulabilir olması. Aslında buradan bakınca bilimsel yaklaşımın temeliyle de benzer noktaları var. 

DeSci ile daha da merkeziyetsiz bir bilimsel altyapı oluşturulmaya çalışılıyor. Özellikle fonlama, bilimsel makalelerin incelenmesi (peer review), verilerin saklanması ve bilginin paylaşılması konusunda ciddi biçimde tökezleyen modern bilimsel yaklaşımın bu sorunlarına odaklanıp, Web3’ün imkanlarıyla bu konularda çözümler getiriyor. 

Bu çözümlerin başarıya ulaşması, kabul görmesi ve, onların bilim insanları tarafından benimsenmesine, kullanılmasına ve talep edilmesine bağlı. Burada da ilk konu farkındalık ile başlıyor.  

Not: Bu bölüm için dijital ortam ve basılı olarak bulduğumu farklı farklı kaynaklardan yararlanmakla birlikte, temel olarak Ethereum Foundation tarafından fonlanan ethereum.org’dan yararlanılmıştır. 

DeSci ne işimize yarayacak? 

Bu noktada sorulacak en güzel soru: “DeSci’nin nerelerde işimize yarayabilir?”

Temel olarak DeSci, mevcut bilimsel yapılanmaya fonlama, hakemli dergiler / makalelerin değerlendirme süreçleri (peer review), IP hakları ve verilerin toplanması gibi konularda destek atabilir. 

Bu desteklerde Web3’ün Merkezsiz’in farklı farklı odak yazılarında anlattığımız teknolojilerinden yararlanılıyor: akıllı sözleşmeler (smart contracts), NFT’ler, blokzincir temelli fonlama metotları ve topluluk temelli fonlama stratejileri (örneğin DAO’larda toplanan fonların oylamalarla projelere dağıtılması gibi), kişisel itibarların kolayca teyit edilebilmesi gibi bir çok olanak DeSci’de yavaş yavaş deneyimlenen ve bilimsel araştırmalara tanıtılan konular. 

Peki bunlar şu anda aramızda mı?

Kafaları açmak için birkaç örnek ile bitirelim en iyisi. Bazıları finansman, bazıları veri depolama ve bazıları da bilimsel makale inceleme süreçlerinde çalışmalar sürdüren beş tane web3 temelli DeSci girişiminin internet sitelerini aşağıda paylaşalım: 

Kaynak, kaynak, kaynak

Ben daha çok okumak isterim, bu konu ilgimi çekti.” diyenler için şu kaynakları da iletelim. Aşağıda videolar, Google dökümanları, podcastlerden ve farklı makalelerden oluşan keyifli bir kesit sunuyoruz. 

Previous
Previous

Odak: Blokzincirler Doğa Dostu Mu?

Next
Next

Röportaj: Lauren Luz | Giveth