İş Birliğiyle İlerlemek, Birlikte Yeni İşler Üretmek

Yazan : Duygu Kambur

 

Web3 ekosistemine dahil olmak, iş birliğiyle mümkün.

Son birkaç senem, yaptığım işin bir parçası olarak iş birliği felsefesi ve pratiği etrafında şekillendi. 

İş birliğinin, -bir sözcüğün ötesine geçerek- işi tasarlama, üretme ve yapma şeklimize nasıl yansıyabileceğinin yollarını, metodolojik ve sezgisel olarak farklı şekillerde bulmaya ve uygulamaya çalışıyorum. Toplumsal, sosyal ve çevresel meselelere çözüm üreten sosyal ve sistem girişimlerinin gelişmesine ve desteklenmesine odaklandığım geçtiğimiz senelerde de, şu anda da işbirliği yine odağımda.

Merkezsiz’de de medya, girişimcilik, sivil toplum, özel sektör, yaratıcı endüstriler, akademi, yatırımcılık gibi farklı sektörlerin kesiştiği ve bir araya geldiği bir ekosistem nasıl yaratılır sorusu her daim masamızda. 

Nedir bu ‘ekosistem’? 

Sözcüğün temeline inersek; ilk kez 1930’larda İngiliz botanikçi Arthur Tansley tarafından, birbiriyle etkileşime giren yerel bir canlı organizma topluluğuna ve onların hava, su, toprak gibi diğer elementlerden oluşan özel ortamlarına atıfta bulunmak için kullanılıyor. Bu kullanım, biyologların organizmalar ve çevreleri arasındaki karmaşık ilişkileri göz önünde bulundurarak çok daha derin bir anlayış kazanmasını sağlayacak yepyeni araştırmalar sürecini tetikliyor. Bilim insanları, sadece toprak ve su gibi çevresel faktörlerin organizmalar üzerindeki etkisine değil, aynı zamanda bu organizmaların birbirleri ve çevreleri üzerindeki etkilerine de bakmaya başlıyorlar.

Cattleya Orchid and Three Hummingbirds by Martin Johnson Heade

Örgütsel topluluklar için ekosistem tanımını farklı kaynaklardan derlediğim haliyle şöyle özetleyebilirim: 

“Ekosistemler, hem iş birliği hem de rekabetin giderek karmaşıklaşan modelleri aracılığıyla yeni bir değer yaratan ve yakalayan çeşitli oyunculardan oluşan dinamik ve birlikte gelişen topluluklardır. Ekosistemler, çeşitli (büyük ve küçük) organizasyonların ve bireylerin bir araya gelerek -herhangi bir organizasyonun tek başına yapamayacağı- üretimi ve ölçeklenmeyi birlikte yapmasını mümkün kılar ve bunu teşvik eder. Ve bu durum, sağlıklı bir sistem için gerekli çeşitliliği sağlar.”*

Peki, iş birliği ekosistemin ve Web3’ün neresinde? 

Bir ekosistemdeki oyuncular, ekosistemlerini toplu olarak beslemeye, sürdürmeye ve korumaya teşvik eden ortak amaç ve değerlerin bir kombinasyonuyla birbirine bağlı. Bu örgütlenme, hem ekosistemlerin hem de (bunun bir sonucu olarak) oyuncuların ömrünü ve dayanıklılığını artırıyor. Herkesin sisteme katkıda bulunduğu ve herkesin yararlandığı o nokta, iş birliğinden geçiyor. 

Web3 de özünde iş birliğine alan açan bir felsefeyi barındırıyor. Web3, DAO’ların (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar) oluşmasını mümkün kılan blokzincir gibi merkeziyetsiz teknoloji ve sistemlerin geliştiği ve uygulandığı bir dönem. Türlü şekillerde birlikte düşünme, üretme ve tasarlama potansiyeline sahip…

Üstelik bir internet dönemini ifade etmektense uzun vadede bir bütün olarak tüm toplumunun içine gireceği dönemi ifade ediyor. Çünkü geçen hafta da paylaştığımız gibi, teknoloji sadece teknoloji değildir. 

İş birliği Merkezsiz’in neresinde? 

Merkezsiz’de daha fazla sanatçı, yaratıcı endüstri profesyoneli, sivil toplumcu, girişimciye ilham olacak ve alana çekecek içerikler ve projeler üretmeye heyecanlanıyoruz. Bu içerikleri ve projeleri hem Web3 ekosisteminde yer alan halihazırda oyuncularla hem de yeni gelecek birey ve organizasyonlarla gerçekleştirme derdindeyiz. Zengin, çeşitli, etki alanı yüksek, erişimi geniş üretimlerin iş birliğiyle doğacağına inanıyoruz.

*https://ssir.org/articles/entry/cultivate_your_ecosystem

Previous
Previous

Ben Hiç Paris’e Gittim Mi?*

Next
Next

Merkezsiz Ne Kadar Merkeziyetsiz?