Odak: Berlin Blockchain Week | 02
Yazar: Duygu Kambur
Berlin Blockchain Week 2022 yazımıza buradan 👇🏻 devam ediyoruz.
Radical Sovereignty Workshop: Radical Sovereignty Workshop’una c-base station ev sahipliği yaptı. c-base yazılım, donanım ve veri ağları ile ilgili bilgi ve becerileri artırmaya yönelik çalışan projeler geliştiren bir organizasyon. Rungenstr’de, kanal kenarında fütüristik bohem bir havaya sahip c-base station’da bu etkinlik kapsamında Common Ground, Fractal ve Radicle bir araya gelmişti. Common Ground, kamu yararı olarak oluşturulmuş web3 yerel mesajlaşma ve sesli sohbet platformu. Web3, kripto ve nihayetinde herhangi bir ortak projede çalışan herkes için günlük sürücü olmaya hedefleyen Common Ground, birçok DAO’ya ev sahipliği yapıyor.
“Verilerinizin bekçisi olun” mottosu ile hareket eden Fractal ise açık kimlik doğrulama (oAuth) oturum açma işlemi. Fractal kimlik, 130’un üzerinde şirketle entegre şekilde web3’de bireylerin kimliğini güçlendirmek ve veri mahremiyeti oluşturmak üzerine çalışıyor. ‘Web3’ün Github’ı’ olarak tanımlanan Radicle ise yazılımcılar için merkeziyetsiz kod geliştirme, iş birliği ağı. Yüksek güvenlik, sansür direnci ve kullanabilirliliği hedefleyen Radicle, herhangi bir aracı olmadan ve çevrimdışı bile çalışabilecek şekilde tasarlanmış. Son 4-5 senedir web3’te ürün, protokol geliştiren bu üç yapı, DAO’larda finansal olmayan yönetişim ve merkeziyetsiz kimlikler üzerine küçük gruplarda tartışmalar yürüttü. Ben, bir sonraki yönetişim modelini tasarlama sürecinde olan ve bu sebeple katılımcılardan görüşler/fikirler toplamak isteyen Radicle’ın tartışma grubundaydım. Radicle DAO’da; RAD jetonu (token) ile zincir içi (on-chain) yönetişim tekliflerine oy verebiliyorsun. Peki RAD jetonunu nasıl edinmeli ve karar alma mekanizmasına nasıl dahil olmalısın? Tartışmamızın odağında; “RAD jetonu edinirken ve oy kullanırken itibar sistemini kullanabilir miyiz, itibar sistemini yönetişim modeline en adil şekilde nasıl entegre ederiz?” soruları vardı. Söz sahibi olma dereceni, sistemdeki aktifliğine göre belirlemeye dayanan itibar sistemini Ontology Team’in şu yazısından daha detaylı inceleyebilir ve Radical DAO’nun gelişim sürecini şuradan takip edebilirsin.
Algorand Gathering: Merkezsiz’i başından beri takip ediyorsan, Algorand ile daha önce karşılaşmışsındır. Açılış buluşmamızın ana destekçilerinden olan Algorand, kendini en sürdürülebilir blokzincir olarak tanımlayan layer-1 blokzinciri. (“Nereden çıktı şimdi bu layer-1?” diyorsan, Defiant’ın What are Layer 1 and Layers 2 Blockchain Networks başlıklı yazısı derli toplu bir anlatı) Algorand ekosisteminde, yeni nesil finansal ürünler, protokoller ve daha fazlası üzerine çalışan 2000’den fazla organizasyon yer alıyor. Algorand ekosisteminin odağında, Algofi, Yieldly, Folks Finance, Pera Wallet DeFi ürünlerinin yanı sıra yaratıcı endüstriler var. Abris, AB2 Gallery gibi NFT satış mecralarından (marketplace) ANote Music müzik yatırım platformuna, Stoi gibi yaratıcı endüstri profesyonellerinin kendi DAO’larını kurmalarını sağlayan microDAO platformuna kadar birçok farklı ürünle karşılaşıyorsun. Dönelim KW Institute for Contemporary Art’ta gerçekleşen Algorand buluşmasına... Partide, Algorand ekosistemindeki girişimciler, üreticiler, topluluklarla tanışmak, iş birlikleri üzerine konuşmak ve birlikte yeni işleri hayal etmek için gereken her şey vardı: müzik, içki, yemek ve heyecanla işlerinden, kendilerinden bahseden güzel insanlar. Hafta içine serpiştirilmiş bu tarz buluşmalar, bilgi bombardımanına biraz ara verebilmek, yeni insanlarla tanışmak ve networking yapabilmek için çok iyi duraklar oldu. Kim bilir, Algorand’ı kısa zaman sonra İstanbul’da da böyle bir buluşmaya ev sahipliği yaparken göreceğizdir.
Womxn in Web3 Brunch: Güzel bir yemek etrafında parlayan yüzlerin bir araya geldiği bir diğer buluşma, Azalea DAO ve HER DAO ev sahipliğinde Algorand Foundation desteğiyle gerçekleşen Womxn in Web3 brunch’tı. Web3’teki kadın ve non-binary profesyonellerin görünürlüğünün artması ve güçlenmesi üzerine buluşmalar ve workshoplar düzenleyen Azalea DAO da aslında Merkezsiz takipçileri için yeni bir yapı değil. Açılış buluşmamızda kurucu ortağı Natalie Kostic’’i konuşmacı olarak ağırlamıştık. HER DAO da, kendini kadın olarak tanımlayan tüm yazılımcılara açık bir topluluk. Topluluğun amacı, topluluğun parçası olan bireylere, onların girişimleri ve alt toplulukların gelişmesi için bilgi, finans, ağ sağlamak. ‘Crypto bro’ kültürünü kıran böylesine her türlü yapının hastasıyım. Aslında web3’ün ethosuyla taban tabana zıt bu kültür, kendini erkek dışında tanımlayan her kimliğin sektöre girişinde, girdiğinde güvenli şekilde ilerlemesinde, kaynaklara eş erişiminde bir bariyer oluşturuyor. Azalea DAO, HER DAO gibi yapılar da bu bariyerleri kırmak, sektörü daha kapsayıcı, adil ve eşitlikçi temeller üzerinde dönüştürmek için çalışıyorlar. DAO olarak yapılanmaları da söylemleri ve eylemleri arasındaki tutarlılık açısından güven verici. Brunch’ta bu DAO’ların parçası olan kadınlarla bir araya gelmek güçlendiriciydi. 8 Mart’ta Crypto Alturism’de yayınlanan yazıda, kadınların yönettiği ve parçası olabileceğin uluslararası web3 projesine, kolektif ve DAO’ların derlemesine ulaşabilirsin. Türkiye’den İstanbul Blockchain Women da radarına girmeli.
Re:Generate: Re:Generate, Toucan ekibi tarafından, web3 ve blokzincir girişimlerine yönelik ortak çalışma alanı Full Node’da düzenlendi. 20’ye yakın workshop ve roundtable oturumlarından oluşan programı gerçekten soluk almadan takip ettik. Birinden çıkıp diğerine geçtiğimiz oturumların odağında rejeneratif finans (ReFi), merkeziyetsiz bilim, etki ve sivil toplum için blok zincir vardı. Ve web3’ün etki ekosistemini senelerdir inşaa eden üreticilerin ya konuşmacı, ya kolaylaştırıcı ya da katılımcı olduğu bu buluşmada yer almak ne zamandır özlediğim o ‘aydınlama’, yeniye ve iyiye dair ihtimallere heyecanlanma hissini yaşattı. Yalan yok, zaman zaman paylaşılanlar arasında kayboldum. Hangi teknolojiye referans veriliyor, verilen referans neye karşılık geliyor jargonunu çözmem zaman aldı, hatta bazılarını daha detaylı anlamak için kendime notlarla ayrıldım. Benim için öne çıkan oturumlar;
Blokzincirde Etki Odaklı Tasarımın Prensipleri oturumuna etki odaklı Web3 girişim ve projelerini haritalayan ve açık data olarak paylaşan Positive Blockchain, sürdürülebilir Web3 girişim ve projelere yönelik kuluçka gibi programlar yürüten Project Ark, ReFi çözümleri ile öne çıkan mobil öncelikli blokzincir Celo ev sahipliği yaptı. Positive Blockchain bir süredir Web3 proje, girişim ve topluluklarının tasarım ve geliştirme sürecinde faydalanmaları için bir bir araç / çerçeve çıkarmaya çalışıyor. Oturumda da etki, data, yönetişim, kullanıcı deneyimi ve tasarım parçaları olan bu çerçeveyi geliştirmek üzerine çalıştık. Yıllardır üzerine çalıştığım konuların bir potada erimeye başladığını gördüğüm bu oturum göz yaşarttı. :)
Web3 Ürün ve Topluluklarında Erişilebilirlik ve Kapsayıcılık Tasarımı oturumunda etki odaklı Web3 proje ve topluluklar ile iklim, sürdürülebilirlik üzerine çalışan STK ve inisiyatiflerin bir araya geldiği ağ Regens Unite ve topluluk yönetimini platformlar arasında kolay ve birlikte çalışabilir hale getiren web3 üyelik protokolü Guild yürütücülük yaptı. Tartışmada, tasarımdan pazara çıkışa kadar bir ürünün kullanıcı açısından erişilebilirlik ve kapsayıcılığı hangi temellerde olur ve takip edilebilir ele alındı. Ürünün bu temeller etrafında gelişebilmesi için şirket kültüründe kapsayıcılığın önemi büyük. Şirket çalışan profilinde farklı kimliklere, geçmişlere yer verilmeli ki ürün de benzer değerlerle tasarlanıp üretilebilsin.
Gitcoin, DoinGud ve Mirror yürütücülüğündeki Protokol-Ürün-Topluluk İlişkisi oturumunda bir topluluğu ne zaman başlatmak en doğru zaman olabilir? Topluluğun ürün ve protokolle nasıl bir ilişkisi var ve topluluk zaman içinde nasıl gelişmeli? sorularına cevaplar aradık. Bu sorulara 50 dakikada nasıl net cevaplarla çıkalım? Kendi adıma cevaplardan daha çok sorularla çıktım :) O günden bugüne bu konuya biraz taktım ve okumalar yapıyorum. Mirror’da yer alan Web3 Architecture: Communities vs Companies başlıklı yazı sade bir başlangıç olabilir bu konuya meraklıysan. Çok sevgili Platform Design Toolkit’in Building Products and Protocols in Web3: A Playbook yazısı ise daha derin bağları kurmaya başlamana yardımcı oluyor.