Odak: Berlin Blockchain Week | 01

Yazar: Görkem Bereket

 

Büyük firmaların, halkla ilişkiler ajanslarının, pazarlama departmanlarının düzenlediği büyük konferanslara ve fuarlara alışıksanız, sizi Berlin Blockchain Week’e (Berlin Blokzincir Haftası) ışınlamak istiyoruz. 

12-18 Eylül 2022’de, Ethereum odaklı komünite etkinlikleri ve çevresinde toplanan yan etkinliklerden oluşan Berlin Blockchain Week, hem katılımcılar hem de Merkezsiz için çok öğretici bir deneyimdi.

Bütün haftaya yayılan etkinlikler, aslında biri konferans diğeri hackathon olan iki etkinliğin etrafında uydulando. DappCon merkeziyetsiz sistemlerde çalışan farklı aktörleri seminerler ve panellerle bir araya getirip daha iş odaklı bir noktada dururken, ETHBerlin³ işe hackerları ve geliştiricileri daha teknik bir yerden yakaladı.

Bu iki etkinliğe gelen katılımcıları çekmek isteyen yan etkinliklerse, ana organizasyon kadar ilgi çekiciydi. Şehrin hemen her köşesine yayılan bu faaliyetlere giriş genellikle ücretsizdi. Bazı durumlarda başvuru gerekiyordu bazı durumlardaysa kapanın elinde kaldığı biletler ile giriliyordu.

Geçtiğimiz senelerde genellikle merkeziyetsiz finans (DeFi), metaverse ve NFT gibi konular gündemdeyken bu sene kripto dünyası Merkezsiz gibi radarını etki ekosistemine çevirmişe benziyordu. Bizim açımızdan bol yorulduğumuz, bol partilediğimiz ve çok şey öğrendiğimiz bir hafta oldu. 

Şimdi, MP 23’te, bu günler boyunca gezdiğimiz etkinliklerden notlarımızı ve ilgimizi çekenleri paylaşıyoruz. 

Tezos Tuesday Brunch: Haftaya Tezos’un Salı günü düzenlediği brunch etkinliğiyle başladık. Epey tekdüze geçen brunch’tan ziyade ilginç olan kısım bence Tezos’un yol haritası. Tezos, Berlin’de sanat ve kültür ekosistemini aktive etmek üzerine bir strateji geliştiriyor. Aktiviteleri Tezos ekosistemini geliştirmek üzere kurulan Tezos Connect yürütüyor. Bunun için Despace adlı bir mekan açtılar. Mekanda ağırlıklı olarak dijital sanat disiplinlerinden gelen sanatçıların yer aldığı konuşmalar, paneller ve buluşmalar gerçekleştiriliyor. Bunlara ek olarak Tezos ekosisteminde proje geliştirmek isteyen ekiplere teknik yardım ve fon sağlanıyor. Ayrıca bu mekandan uzak olmayan ve yeni açtıkları Dekabinett adlı ufak bir galerileri de var. Burada ise NFT sergileri açılıyor.

OpenQ localhost:berlin: OpenQ, yazılımcıların oluşturduğu bir komünite. Burada farklı bounty programlarına katılarak gelir elde edebiliyorlar. OpenQ’nun düzenlediği etkinlik katılımcıları internet ve yazılım üzerine etik sorular sormaya itecek şekilde tasarlandı. İki farklı kutuptan iki konuşmacı ütopyayı ve distopyayı temsil ediyorlar. Ütopya kısmında evrensel temel gelir aktivisti Julio Linares, CirclesUBI projesini tanıttı. Ütopik bir düzende internetin nasıl bir rol oynayacağına dair hayaller kurdurdu. Ardından merkeziyetsiz mahkeme protokolü Kleros’tan Clément Lesaege, “İnternet en şeytani şekilde nasıl tasarlanabilirdi?” sorusunu yöneltti. Katılımcılar gruplar halinde en ütopik ve en distopik fikirler üstüne çalışmaya başladılar ve maalesef sonuna kadar kalamadan bir sonraki etkinliğe geçmek üzere salondan çıktık.

COMSOC: Çarşamba günü gerçekleşen bu etkinlik Token Engineering Academy tarafından düzenlendi. COMSOC (Computational social choice - bilişimsel toplumsal tercih) sosyal bilimler ve bilgisayar mühendisliğinin ortasında disiplinlerarası bir çalışma alanı. Toplumsal tercihlerin, yani oylamaların, katılımcı bütçe hesaplamalarının bilişim sistemleriyle nasıl etkileşim içinde olduğunu gösteren bu workshop’un kayıtlarını ilerleyen aylarda online olarak bulmak mümkün olacak. Üç derslik serinin ikinci workshop’u olan etkinlikte farklı oylama sistemlerinin ve hesaplamalarının farklı menfaat gruplarını nasıl etkilediğini tartıştık. Bu workshop, DAO’lar ile ve yönetişim biçimleriyle ilgilenenler için birebir. Ayrıca yine Token Engineering Academy tarafından çıkarılan TE Fundamentals kursunu da tavsiye ediyoruz. Bu kurs henüz başlamadı ama biz ekip olarak çok heyecanlıyız. Token Engineering (token mühendisliği) yeni bir alan ve keşfedilmeyi bekleyen büyük bir kıta.

Re:generate: Haftanın en dolu ve yoğun etkinliğinin Re:generate olduğunu söylersek, haksızlık olmaz. Gün boyunca blokzincir ve etki üzerine çalışan birçok konuşmacıdan ufuk açıcı fikirler dinledik. İlgimizi en çok çeken oturumlardan biri Osmotic Governance (Osmotic Yönetişim) üzerine çalışan Jeff Emmett’in yaptığı sunumdu. Detayına girmek istemiyorum, zira bambaşka bir yazı konusu. Fakat ilgilenenler için bu yazı iyi bir başlangıç olabilir.

Bunun dışında Senken ve Return gibi Toucan Protokol’ü kullanan web3 karbon pazarlarının açtıkları tartışmalar dikkat çekiciydi. Bakalım geleneksel şirketler karbonlarını sıfırlamak için blokzincire yönelecekler mi? Bu günün kuşkusuz en güzel tesadüfü ise Ethereum Merge oldu. İklim ve etki tartışmalarının üstüne güneş gibi doğdu.

Regens Unite: Gitcoin üzerinde fonlanan oluşum, iki günlük süre boyunca blokzincir üzerinde olsun olmasın rejeneratif projeler üzerine çalışan paydaşları Berlin Moos Space’te bir araya getirdi. Moos Space’e burada bir parantez açmak gerekiyor; burası rejeneratif projelerin yer aldığı deneysel bir çalışma alanı. İçinde bar, kütüphane, ahşap atölyesi gibi alanlar mevcut. Burada farklı komünitelerden temsilciler DAO’lardan, biyo-bölgeselciliğe, finansal travmalardan kooperatiflerin limitlerine kadar birçok farklı konuyu açık oturumlarda tartıştılar. Bazı diğer etkinliklerdeki erkek egemen ve teknoloji odaklı yaklaşım yerine, daha ekolojik ve toplumsal bir açıdan yaklaşıldığı için büyük resmi en iyi kavrayan bu olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca grassroots’tan, yani toplum tabanından gelen web3 organizasyonlarını tanımak adına harika bir fırsattı.

Berlin Blockchain Week’te başka neler mi oldu? Buraya tıklayın, haftanın devamında bize katılın.

Previous
Previous

Röportaj: Kaan Uzdoğan | Ethereum Foundation

Next
Next

Odak: Web3 neye alternatif yaratıyor, yaratabilir?