Devcon Bogota İzlenimleri

Yazar: Elif (Datafobik)

 

Bogota’da bu sene crypto camiasının en büyük buluşması DevCon düzenlendi. Web3 kavramının iliklerimize işlediği yeni düzen arayışlarıyla ben de bu buluşmanın bir parçası olma şansı yakaladım. 

Web3 dünyasının yeni nesil linkedin’i olarak tanımlayabileceğimiz Talent Protocol’a birkaç ay önce katılmıştım. Paris, Mexico, Lisbon ve Bogota için Talent House adında bir burs programı oluşturmuşlardı. Ben de bu başvuruyla birlikte ilk crypto desteğini aldım. Bogota’ya geldiğimde havalimanından başlayarak tüm şehri yavaşça ele geçiren bir nerd rüzgarına da kapıldım. 

Bogota’nın aktif merkezlerinden Chapinero’da genellikle dijital göçmenlere ev sahipliği yapan Selina adlı bir hostele yerleştik. Kendi çalışma alanı da olan, genellikle masalarda laptop önü birçok çalışanı kahvaltı yaparken yakalayabildiğiniz bir süreç böylece başladı. Bogota sokaklarında yürürken her an her alanda yeni bir crypto faaliyetine adım atmamak imkansız. İlk Solano Hacker House’ta buluştuk. Burası hem gündüzleri çalışmak için kullandığınız ofise, hem de Kolombiya’nın egzotik meyvelerini yiyip mutfağını keşfettiğimiz dinlenme alanına dönüştü. 

DevCon birkaç gün içinde  başladığında hepimiz artık Bogota Agora Center’ın içindeydik. Herkes kendi projesini, hayallerini, blockchain’e dair geleceği anlatıyordu. Ben gönüllü çalıştığım için bir kaç oturum için görevliydim. Bunların içinde Metamask’ın aşırı hype olduğunu, izdihamı kontrol etme çabamla kanıtlayabilirim. Meraklı zihinler bir yandan workshop alanında kod paylaşıyor, bir sürü yeni yapı kendi markasına dair çoraplar, çantalar, sticker’lar dağıtıyordu. 

Bu sürecin en heyecanlı kısmı da yan etkinlikler diyebilirim. En popüleri tabi ki kulaktan kulağa yayılıp biletlerini bulmak için her türlü twitter ağını, telegram bağlantılarını kovaladığımız rAAVE etkinliği oldu. Bogata’nın biraz dışında eski bir mısır gevreği fabrikasının içindeydi bu büyük parti. İyi ki erken gitmişim dediğimi yine gecenin ortalarındaki yoğunluktan hatırlıyorum. Dans pistinde sosyalleşmek yok uyarısını gelmeden önce herkese göndermiş olmaları manidardı. Çünkü partinin bir noktadan sonra dans pistini ele geçiren sohbete dönüştüğü aşikar oldu. 

Ertesi gün biletlerini kolayca bulduğumuz başka bir etkinliğe davetliydik. Rave Quest sanırım bu yan etkinliklerin içinde gördüğüm en iyi buluşmaydı. Üzerinde God Mode yazan ve her isteğinize yanıt vermek için alanda dolaşan tipler, ücretsiz içecek ve yiyecekler, Latin Amerika elektronik müzik sahnesinden inanılmaz isimler derken, Kaputt bence Bogota’nın en iyi klübü ünvanını yakaladı. 

Kısacası, bruch’lar, pitching’ler, buluşmalar, partiler ve hayallerle dolu bir topluluk buluşması oldu DevCon Bogota. Sokakta rastladığınız, Uber paylaştığınız herkes aynı hayalin peşinden giden insanlardı. Merkeziyetsiz bir geleceği böyle bir toplulukla her ucundan yakalayarak kurabilir miydik?

Son bir süpriz haber olarak da, bir sonraki DevCon’un İstanbul’da olma olasılığı gündeme geldi ve şu an neredeyse kesinleşiyor gibi ama yine de topluluk kararını izleyeceğiz hep birlikte. Çünkü görünen o ki aslında her şey, hepimiz için ve birlikte ilerliyor. DevCon bu içgüdüyü benim zihnime işledi. Talent House’un topluluk bilinciyle de benim gibi düşünen insanlarla dünyanın her yerinde bir araya gelebileceğimizi gördük. Kısacası mesafeler artık bizi ayıramıyor. 

Previous
Previous

Exploring the Future of Web3 and Decentralized Finance: A Conversation with Friederike Ernst

Next
Next

Merkeziyetsiz Bir Medya Mümkün Mü?