#1 Web3 ve Dayanışma
18 Mart Cumartesi günü d.pact etkinliğimizin ilk buluşmasını gerçekleştirdik. d.pact her ay farklı bir temayı odağımıza alarak sosyal fayda, yaratıcı endüstriler ve web3 profesyonellerini bir araya getireceğimiz etkinlik ve podcast serimiz. Paribu Hub’ın desteğiyle hayata geçirdiğimiz d.pact’in ilkini çalıştay olarak tasarlayarak web3 ve dayanışma temasında yaptık. Tüm gün süren çalıştayda hepimizin farklı şekillerde etkilendiği depremin ardından süregelen ihtiyaçlar ve uzun vadeli dayanışma için yapılması gerekenler ana meselemizdi. Çok katmanlı, uzun süreli ve sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç duyulan bir gerçekliğin içindeyiz. Her ne kadar akut insani yardımın hala gerekli olduğu sistematik bir toplumsal soruna baksak da, çalıştayda içinde bulunduğumuz duruma uzun vadeli bakmaya çalıştık. Web3 ve sivil toplum birbirini nasıl destekleyebilir? sorusunu merkeze aldık.
Türkiye’deki Web3 ekosistemi deprem kapsamında nasıl çalışmalar yürüttü?
6 Şubat’tan bugüne baktığımızda Web3 ekosisteminin dayanışma çabalarının yoğunluklu olarak bağış toplama, dağıtma ve yönlendirme odağında olduğunu görüyoruz. Depremin ilk günlerinde doğan Turkey Relief DAO, yerel ve global topluluklarına seslenerek sahada çalışan ve cüzdanları olan sivil toplum kuruluşların akut ihtiyaçlarına karşılık vermek için kripto bağış yapılması adına sözcülük yaptı, kampanyalar yürüttü. Anka Relief, Celo Foundation’ın kurucularından Rene Reingsberg, Gitcoin’in kurucularından Scott Moore gibi isimlerin içinde yer aldığı ekip ile multisig cüzdana bağış topladı, toplamaya devam ediyor ve orta-uzun vadeli projeleri olan sivil toplum kuruluşlarına aktaracak. Bunun yanı sıra BanklessDAO Turkey, GnosisDAO gibi topluluklarda Türkiye ve Suriye’yi desteklemek amacıyla bağış kampanyası yürüttü. Yine depremin ilk günlerinde Avax Foundation, Ahbap’a 1 milyon dolar değerinde AVAX bağışı yaptı. Binance çeşitli eleştirileri içinde taşısa da Binance Charity’nin yürüttüğü kampanyadan ortalama 200.000 dolarlık bağışı Türkiye’den Kızılay’a ve Suriye’deki çeşitli sivil toplum kuruluşlarına yönlendirdi. Kripto bağış toplamayı ve vermeyi kolaylaştıran Giving Block üzerinden, Suriye önceliklikli olarak deprem bölgesindeki sivil toplum kuruluşları için kampanya düzenlendi. Topluluk ve platformların yanı sıra, Refik Anadol ve Murat Pak da kişisel bağış yapan ve kripto topluluklarına bağış çağrısında bulunan sanatçılardandı. Yerel ve global, bireysel, topluluk ve kurumsal olarak kripto ekosisteminin yaptığı toplam bağış 21 Şubat tarihinde 6.6 milyon doların üzerindeydi.
Tabii tüm bağışların olabilmesini sağlayan en önemli adım sivil toplum kuruluşlarının birer cüzdanın olabilmesiydi. Ahbap Derneği’nin kurucusu Haluk Levent’in, 7 Şubat’ta MASAK ile yaptığı görüşmeler sonucunda aldığı özel izin ile 1 hafta süre ile aktif olacak cüzdan bilgisini paylaşmasının ardından, başta Paribu ve BTC Türk olmak üzere diğer kripto para alım satım platformlarında sivil toplum kuruluşları için cüzdan açmaya başladılar. Şu an 10’un üzerinde STK’nın Paribu, BTC Türk ve çeşitli kripto para alım satım platformlarında aktif cüzdanları bulunuyor.
Peki bağış toplama ve dağıtmanın yanı sıra Web3 ekosistemi neler yapabilir?
Web3 ve sivil toplum birbirini nasıl destekleyebilir? sorusunu merkeze alarak gerçekleştirdiğimiz çalıştaya sosyal fayda, yaratıcı endüstriler ve Web3 alanından yaklaşık 30 kişi katıldı. Çalıştayda bu soruya hangi açılardan yaklaşabileceğimizi bir araya gelen topluluk olarak karar verdik ve 4 alt soru etrafında gruplara ayrılarak açık tartışma yürüterek zihin haritaları ç
ıkardık:Bağış toplama ve dağıtma: Yenilikçi bağış toplama, dağıtımı ve yönetimi nasıl olmalı?
Bağış yönetiminde şeffaflık ve verimlilik: Bağış operasyonları verimli ve şeffaf şekilde nasıl yönetebiliriz?
Merkeziyetsiz topluluklar: Merkeziyetsiz topluluk yönetimleri nasıl olabilir? Nasıl yönetişim yaklaşımları olabilir? Farklı topluluklar arasında bilgi, kaynak ve ihtiyaç koordinasyonu nasıl sağlanabilir?
Dijital bellek: Afete dair bilgiler, haberler, hikayeler nasıl saklanabilir / güncel tutulabilir? Nasıl bir bellek çalışması yürütülebilir?
Sorular etrafında çalışmaya geçmeden benzer kriz süreçlerinden geçmiş, bu kriz süreçlerinde bir araya gelerek insani yardım ve dayanışma çalışmaları yürütmüş ve çalışmalarını sonraki adımlara taşımış 3 inisiyatifin kurucusu ile panel gerçekleştirdik. Rusya - Ukrayna Savaşı esnasında bir araya gelen ve Ukrayna devlet kurumları ile bağımsız organizasyonları kripto bağış ile desteklemek amacıyla doğan Ukraine DAO kurucularından Alona Shevchenko, yine Rusya - Ukrayna savaşından etkilenen başta kadın ve çocuklar olmak üzere Ukraynalı bireylere ayni yardım desteği sağlayan Unchain kurucularından CJ Hetherington ve son olarak 2022’de 33 milyon insanın yerinden olması ile sonuçlanan sel felaketinin yaralarını sarmak için oluşturulan kripto fon kampanyası Save Pakistan kurucularından Bilal Bin Saqib ile görüştük. Anka Relief topluluğu içerisinde yer alarak deprem için yapılan çalışmalara da katkı sağlayan üçlünün çalışmaları zaman içerisinde fon toplama kampanyasının ötesine geçti, çalışmalarına devam ediyor. “Türkiye’de çalışmalarını fon toplamanın ötesine taşımak isteyen Web3 toplulukları için, kendi öğrenimlerinizden, akılda kalması değerli olan neleri paylaşmak istersiniz?” diye sorduğumuzda aşağıdaki cevapları aldık:
Kısa planlı kazanımlar yerine değerleri önceliklendirerek karar almak
Sahada çalışan sivil toplum kuruluşları ve ihtiyacın ulaştırıldığı topluluklarla düzenli ve sürekli olarak bir araya gelmek; ihtiyaçlarına kulak vererek operasyonları güncellemek
Şeffaflığı ve hesap verilebilirliği önce kendi toplululuğunuzda sağlamak
İnsanları organize etmek ve öğrenim alanı yaratmak için her gün yeni bir yol üzerine çalışmak
Öğrenimleri yerel bilgilerle de harmanlayarak nasıl çalışılacağına, örgütlenebileneceğine dair blueprintler çıkarmak
Panel ardından, belirlediğimiz 4 soru etrafında çalışmak için gruplara ayrıldık. Yazının devamında her bir masada değinilen konuların özetini bulacaksınız. Çalıştaya katılanların ortak aklından doğan öneri ve tespitlerin, bu alanda çalışmalar yürütecek birey, topluluk ve kurumlara ilham ve yön verici olmasını umuyoruz.
Masa 1: Yenilikçi bağış toplama, dağıtımı ve yönetimi nasıl olmalı?
Katılımcılar: Ayşegül Şensoy (İstanbul Blockchain Women), İrem Özturan (Anka Relief), Niyazi Türkyılmaz, Selçuk Casur(Prime DAO) Simon Hipkins (Key Pictures), Şeyma Sağınç (S360),
DAO’lar Web3’ün sivil toplum kuruluşları gibi çalışma yürütüyorlar.
Çeşitli kriz ve afet anlarında doğan Web3 topluluk ve DAO’larına örnekler oldukça fazla. Birebir deneyimlerini dinlediğimiz Ukraine DAO, Unchain ve Save Pakistan’ın yanı sıra Covid döneminde sağlık ve ayni yardım desteği sağlamak için fon toplama amacı ile doğan Crypto Relief Fund India da örneklerden biri. Her bir örnekte gördüğümüz en önemli ortak özellik global ölçekte hızlıca örgütlenebilme kapasitesi. Global ölçekte bu kadar hızlı aksiyon alabilme ve finansı hareket ettirebilme gücü; halihazırdaki Web3 topluluklarına zincir üstü teklif (proposal) vererek süreci hızlıca başlatabilme, yasal gerekliliklerin minimum düzeyde olması, paranın geleneksel sistemlere girene kadar takip edilebilmesi gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Daha az aracı, daha şeffaf süreç ve ortak karar alma süreçlerinde daha etkin olabilme Web3 topluluklarının, daha hızlı ve adil sonuçlar almasını sağlıyor.
Web3’te bağış toplama pratikleri daha yapısal hale gelmeli.
Depremin ardından doğan Turkey Relief DAO, Anka Relief gibi topluluklar, bireyler ve kurumların toplamayı başardığı önemli bir miktar kripto bağış olsa da bağışların sürdürülebilirliğini sağlamak ya da dünyadaki benzer örneklerin eriştiği fon kapasitesine erişebilmek için atılabilecek adımlar var. Örneğin afet zamanında tek seferde milyon dolarlık bağış yapan protokoller mevcut. Bu protokoller, kullanıcıların her işleminden aldıkları transfer ücretinin belirli bir yüzdesini belirlenen afet fonuna aktarabilir. Şubat ayındaki bütün işlem ücretlerini depremzedelere bağışladığını açıklayan StarkWare’in yaptığı bu kampanyayı farklı protokoller ve yapılar dönemsel ya da sürekli olarak hayata geçirebilir. Bunun yanı sıra Turkey Relief DAO, Anka Relief gibi bağış kampanyası yürüten gönüllü topluluklar sürdürülebilir olabilmeleri adına çalışmalarını gönüllülüğün ötesinde organize edecek yöntemleri geliştirmeliler.
Bağış toplama sürecinin 3 aktörü arasındaki ilişki kuvvetlendirilmeli: Donörler, aracı kurumlar ve krizden direkt etkilenenler
Web3 ekosistemi özelinde incelediğimizde donörler, web3 protokolleri, ekosistemdeki kuruluşlar, VC'ler ve bireylerden oluşuyor. Donörlerin bağış sürecinde ihtiyaçları tüm donörler ile benzer: yaptıkları bağışın ihtiyaç sahibine ulaştığını bilmek, yani aracı kurumdan beklediği şeffaflık ve hesap verebilirlik. Aracı kurumlar ise bağışı ihtiyaç sahibine ulaştıracak sivil toplum kuruluşları, fon geliştirme toplulukları ve DAO’lar. Bu yapıların ortak ihtiyaçları sürdürülebilir gönüllü ağı, hukuksal sorumlulukları yerine getirebilme ve fonun devamlılığı. Krizden direkt etkilenenlerin ortak ihtiyacı ise aracı kurum ile ya da direkt olarak adil, zamanında ve sürdürülebilir biçimde kaynağa erişebilme.
Bu paydaşların ihtiyaçlarına ve yaklaşık 2 aylık öğrenimlere bakıldığında Türkiye ekosisteminde paydaşlar arasındaki iletişimi kuvvetlendiren en önemli adımlardan biri başta Paribu ve BTC Türk olmak üzere kripto kripto para alım satım platformlarının sivil toplum kuruluşları için cüzdan açması oldu. Bunun yanı sıra çalışmalarına yeni başlayan SOS Chain’in İhtiyaç Haritası ile yaptığı işbirliği ile İhtiyaç Haritası adına bağış topladı. Bu ve buna benzer işbirliklerinin doğması ve sürmesi için sivil toplum kuruluşları ve Web3 aktörlerinin bir araya geleceği; bilgi, ihtiyaç ve öğrenim paylaşacakları kanalların ve platformların artması ve derinleşmesi gerekiyor.
Masa 2: Bağış operasyonları verimli ve şeffaf şekilde nasıl yönetebiliriz?
Katılımcılar: Baran Can Baloğlu (Inverter Network ve Opvs), Gözde Şekercioğlu (Önemsiyoruz), İdil Dadan (Altcointürk), Utku Güven (Merkezsiz ve Esmiyor).
Sivil toplum kuruluşlarında Web3’e dair kapasite geliştirme çalışmaları yürütülmeli
Bu süreçteki en önemli kazanımlarından biri, STK’lara kriptoyu bir alternatif finans olarak sunabilmek ve cüzdan açarak kurumsal kapasite kazandırmak oldu. Ancak 2020 verilerine göre 120 binin üzerinde derneğin olduğu Türkiye’de sadece 10’un üzerinde derneğe kripto cüzdan dolayısıyla kripto bağışa erişim sağlayabilmiş olmak hala atılması gereken çok adım olduğunu gösteriyor. Daha fazla STK’nın bu gelişmelerden haberdar olması, alana dair hukuksal ve tekniksel bilgi edinmesi daha fazla STK ve dolayısıyla ihtiyaç sahibinin fon ile buluşması ve farklı teknik altyapı geliştirmesini sağlayacaktır. Alandaki bu boşluğu dolduracak aracı yapılara ihtiyaç var.
Bağışların raporlanması ve etki ölçümü adına blokzincir temelli ürün ve platformlara ihtiyaç var.
Gelen kripto bağışlar yerel para birimine çevrilip banka hesabına aktarılınca takip edilebilirliği kayboluyor. Blokzincir şeffaflığı sağlasa da sivil toplum kuruluşlarının, bağışın hangi faydalanıcı için hangi kurum aracılığı ile ve ne kadar sürede yapılacağına dair rapor sunması bu nedenle önemli adımlardan birisi olarak yerini koruyor. Raporlama, sivil toplum kuruluşu ve mevcut donör arasındaki güven inşa etmenin de ötesine geçerek yeni donör kazanma adına bir araç haline gelebilir. Masadaki katılımcılar tarafından değinilen Inverter Network gibi, fon sağlayıcı ve proje geliştirenler arasındaki iş ve fon akışını kolaylaştıran, şeffaflığı ve hesap verebilirliği arttıran blokzincir temelli platformlar ve adaptasyonları artmalı.
Kripto bağış toplama, alma ve yönetmenin hukuksal altyapısı sağlanmalı.
Bağış ve kripto paraya dair yönetmelik eksikliği bürokratik açılardan zorluk çıkarsa da sivil inisiyatiflerin eforları devam etmekte. Depremden önce Türkiye’de hiçbir sivil toplum kuruluşunun kripto hesabı yokken şu an 10’un üstünde hesap mevcut. Kriptonun sağladığı yararları pratik eden sivil toplum kuruluşlarının artması Web3 ve sosyal fayda ekosistemleri arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecek ve kripto aşinalığı, pratikleri farklı disiplinlerde gelişmeye devam edecektir. Yönetmelik eksiklikleri tamamlanana kadar sivil inisiyatif ile belirli süreçlerin ve takiplerin kişiler ve topluluklar tarafından sağlanabilir.
Masa 3 : Merkeziyetsiz topluluk yönetimleri nasıl olabilir? Farklı topluluklar arasında bilgi, kaynak ve ihtiyaç koordinasyonu nasıl sağlanabilir?
Katılımcılar: Aybars Dorman (NFT Library), Bahadır Akçeşme (Coindesk), Efecan Bozkurt, Ege Aguş (Unipos), Gözde Sivişoğlu (Akbank Sanat), Orkun Mahir Kılıç (Chainway), Tahir Can Yarımoğlu (Eka Creative Studio).
Deprem gibi benzer kriz ya da afetlerde harekete geçecek Web3 topluluk yapısı geliştirilmeli.
Kriz anında kendiliğinden doğan sivil inisiyatiflerin değeri çok büyük olsa da koordinasyonsuzluğun neden olduğu verimsizliği ortadan kaldırmak için bir sonraki kriz anına yönelik bir yapılanma oluşturulabilir. Türkiye Web3 ekosisteminde deprem anında doğan ya da mevcut topluluklar bir araya gelerek afet döneminde üstlenilmesi gereken rolleri ve görevleri tanımlamalı, bu rollere şimdiden gönüllü kişiler belirlemeli. Bu yapılar düzenli aralıklarla bir araya gelerek kriz anlarına hazırlık yapmalı. Yerel ve global ölçekte topluluk ve ekosistemlerden fon toplama, fon dağıtma, STK’lar ile ilişki yönetimi (sahadaki ihtiyacı tespit etme, proje geliştirmelerine destek olma, teknik süreçlerini kolaylaştırma gibi), hukuksal destek, teknik destek, paydaş yönetimi, iletişim gibi öne çıkan görev alanları oldu.
Sosyal fayda ve Web3 toplulukları arasında köprü yapılar oluşturulmalı.
Sosyal fayda topluluklarının saha deneyimi ve Web3 topluluklarının hızlı organize olup bağış toplama yetkinliği deprem sürecinde çıksa da aradaki iletişimi rafine biçimde sağlayacak kolaylaştırıcılara ihtiyaç oluyor. Yönetmeliklerin kontrol edilmesi, gerekirse iş bölümüne dair yönlendirme yapılması, kişi/kurumların kripto sistemine girişinin yapılması gibi noktalarda iki taraftan da bağımsız bir aktörün varlığı tüm süreci iyileştirebilir. Deprem sürecinde bu sorumlulukların bir kısmını Paribu, BTC Türk gibi merkezi kripto para alım satım platformlarının yanı sıra Turkey Relief DAO, Anka Relief gibi bağımsız inisiyatifler üstlendi. Günün sonunda iki tarafın beraber çalışabilmesi için sürekli bir brief ihtiyacı mevcut, briefi veren güvenilir bir kolaylaştırıcı olduğu sürece bahsettiğimiz iki topluluk birbiriyle çalışma pratiği açısından çağ atlayabilir. Geniş çaplı bir entegrasyondan ziyade, kolaylaştırıcı yapılar ile başlayan öğrenim ve ortak çalışma deneylerinin artması gerekir. Farklı topluluklar sahada yan yana bulundukça ve ortak bir çözüm üzerine çalıştıkça birbirini anlama potansiyeli oldukça yükseliyor. Bu kolaylaştırıcıların rolü, iki topluluk arasında finansal bağın kurulmasının ötesinde STK’ların teknolojik altyapı ihtiyaçlarına da cevap verecek çözümlerin üretilmesi ya da mevcut çözümlerle buluşturulmasına yönelik olmalı. Bu köprü / kolaylaştırıcı yapıların oluşmasının yanı sıra bu alana dair yazan, çizen, konuşan içerik üreticileri ve mecraların Web3 ve sosyal faydanın kesişimine dair bilgi ve haberleri alması gerektiği vurgulandı.
Masa 4 : Afete dair bilgiler, haberler, hikayeler nasıl saklanabilir / güncel tutulabilir? Nasıl bir bellek çalışması yürütülebilir?
Katılımcılar: Ceylan Uşaki Erali, Erman Taylan (Paribu Ventures), Mustafa Gül (İstanbul Kalkınma Ajansı), Özge Topçu (Sanatçı)
Aktif vatandaşlığı, hesap verebilirliği ve şeffaflığı merkezine alan proje ve işler geliştirilebilir.
Deprem, çeşitli özel ve devlet kurumlarının ihmalkarlıkları ve yetersizlikleri sebebiyle, çok derin bireysel ve toplumsal kayıplara neden oldu. Bu kayıpları telafi etmeye çalışırken benzer felaketlerin bir daha yaşanmaması adına aktif vatandaşlar olarak talep etme, sorma ve sorgulama gibi haklarımızı icra eder halde olmalıyız. Bu bağlamda aktif vatandaşlığı teşvik edecek ve destekleyecek projeler ve işler önemli bir yerde duruyor. Bu kapsamda geliştirilebilecek olası proje fikirleri olarak şunlar ortaya çıktı:
Binaların depreme dayanıklılığını ve müteahhit, mimar, denetçiler gibi yapıcılarının bilgilerini içeren künyelerin blokzincir temelli platformlarda tutularak değiştirilemez içerikler olmasını sağlamak ve böylelikle bu bilgilerin herkesin erişimine açık olmasını sağlamak
Şehirlere, aktif fay hatları ve diğer afet risklerine dair güncel bilgileri / verileri içeren tabelaların yerleştirilmesi gibi fiziksel görünürlükler yaratmak
Bu tarz projeleri geliştirirken mekan - bellek ilişkisini doğru kurgulamak ve bilgiyi anlamlı biçimde sunabilmek için doğru paydaşların bir araya gelmesi gözetilmeli. Mekan üzerine çalışmalar yürüten sanatçılar ve Salt gibi sanat kurumları ile Mekanda Adalet Derneği gibi sivil toplum kuruluşları masada bahsi geçen paydaşlar arasındaydı.
Blokzincir altyapılarının desteklediği bellek çalışmaları yürütülmeli.
Hafızayı yerleştirmek ve korumak için 5 duyuyu harekete geçirebilmek önemli, belleği sadece yazılı korumak yerine sesli ve görsel biçimlerde tutmak hatıraları daha kalıcı hale getiriyor. Bu kapsamda masada çıkan öneriler şu şekilde kümelendi:
Yıkılan kültürel miraslar için kültür envanteri veya yok olan mekan sesleri için bir kütüphane oluşturmak
Öldürülen kadınlar için oluşturulan dijital anıt Anıt Sayaç projesi gibi dijital ve fiziksel anıtlar yaratmak
Binaların inşaat dönemindeki reklamları ile deprem sonrası geldikleri hali karşılaştırarak gösteren içerik çalışması yapmak
İnsan/mekan hikayeleri ile şehir seslerini birleştiren içeriklerin geliştirilmesi ile kaybolan yerleri, nesneleri, alanları dijitalde yaşatmak
unutma.io gibi deprem sürecindeki kişi ve kurumların beyanlarını günlük olarak paylaşan hızlı ve kolay erişilebilir içerikler yaratmak ve yaymak
Üretilen içeriklerin sansürlenmeden ve kalıcı olarak saklanabilmesi için yazılım, tasarım, ve veri depolaması anlamında Web3’ün sunabilecekleceği imkanlar içerik üreticileri tarafından değerlendirmeye alınmalı. Bellek çalışmaları odağında yazılımcı, sanatçı, içerik üretici ve medya paydaşlarını bir araya getirilmeli.
Tamamlarken
6 Şubat depremi, farklı ölçekte ve biçimde, her birimizi derinden etkiledi. Şehirleri, köyleri, mahalleleri, evleri, tarihi, insanları kaybettik. Çaresiz, yetersiz ve yalnız hissettik. Bireysel ve toplumsal birçok problemle karşı karşıya kaldık. Evet, problemler çok katmanlı ve sistematik olsa da sistemin doğru noktalarına müdahale ettiğimizde domino etkisi yaratabiliriz. Bu müdahaleleri multidisipliner yaklaşım ile yaptığımızda etkisini büyütebiliriz. Kaynaklarımızı ve bilgilerimizi birleştirdiğimizde daha verimli çözümlere ulaşabiliriz. d.pact’in ilk buluşmasını deprem ve dayanışma odağında bu sebeple yaptık: sosyal fayda, yaratıcı endüstriler ve web3 profesyonellerinin birbirini duyması ve çalıştıkları alanlarda güçlerini birleştirebilmeleri için. Bir araya gelen insanların ortak aklının ortaya çıkaracaklarını kayıt altına almak, her birimizin bu alanda yapacağı çalışmalara ilham olabilmesini sağlamak için.
Merkezsiz adına en önemli çıktılardan biri de bu ve benzer buluşmalarda organizasyonel pratiklerin paylaşılmasına ve açık alanlarda bir araya gelmeye hepimizin ihtiyacının olduğunu görmek oldu. Umuyoruz burada altı çizilen konulara dair inisiyatif alan birey ve kurumlar artar, çalışmaları daha verimli ve etkin hale gelir.
Katılarak fikirlerini paylaşan herkese çok teşekkür ederiz.
Deprem ve dayanışmayı odağına alan başka hangi çalıştaylar gerçekleşti, multidisipliner gruplar bir araya geldi?
ATÖLYE, Aposto ve Neol ekipleri afetten etkilenen bölgede yaptıkları gözlemlerden, afetten etkilenen kişilerle yaptıkları görüşmelerden ve afet bölgesinde filizlenen sivil ve bağımsız inisiyatiflere yaptıkları tanıklıktan yola çıkarak 25 -26 Şubat tarihlerinde ATÖLYE’de Afet Sonrası Yaşam ve Topluluk Alanları Çalıştayı gerçekleştirdi. Amaçları bu çalıştayla farklı uzmanlıklara sahip kişi ve kurumları bir araya getirmek, hep birlikte doğru sorular sormak, orta ve uzun vadeli sistemlere dönüşebilecek fikirler ortaya çıkarmak ve somut adımlar atabilmek için projeler geliştirmekti. Çıkan projelere ve inisiyatiflere dair bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Herkes için Mimarlık, 4-5 Mart’ta, Kahramanmaraş Afet Sonrası Topluluk Merkezi Tasarım Atölye’sini Sivil Toplum Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation işbirliği ve desteğiyle gerçekleştirdi. Gelişmeleri Herkes İçin Mimarlık’ın instagram sayfasından takip edebilirsiniz.
Sizin de yukarıda geçen maddelere dair paylaşmak istediğiniz güncel bilgiler varsa bize gm@merkezsiz.com’dan ulaşabilirsiniz; benzer alanda çalışan kişi ve kurumları bir araya getirip yeni bilgileri yayınlayabiliriz.